İnadına Futbol, İnadına İngilizce !

Efendim bu işe Fatih Terim’in pre-beginner ingilizcesiyle ilk defa vakıf olmuştuk. Okazyonlar, itz dı futbıl detz dı futbıllar havada uçuştu ve hepimiz “in dı tabele” ya baktığımızda “what can I do sometimes?” diyerek çaresiz kaldık.

Ardından, Fatih hocanın sadece zararının kendine olmadığını gördük. Tıpkı imam pırtlatırsa cemaat zortlatır atasözümüzde olduğu gibi Tuncay Şanlı’nın da İngiltere’deki ilk sezonunda bir röportajda “keh keh keh yeee yeee koko camboo” gibisinden bir ingilizceyle belirmesine şaşıramadık.

Çok umutsuzduk ve neden böyle diye kendimize sorar olduk milletçe!

Uzun araştırmalarım sonucu sorunun köküne indim ve size bu çarpıcı gerçeği tüm çıplaklığıyla açıklamak istiyorum.

Hatırlar mısınız bilmiyorum yıllar önce bir Finansbank reklamı vardı. İki versiyonu çekilmişti, birisinde Galatasaray’dan kaptan Bülent Korkmaz ve Hollandalı Frank Deboar, diğerinde Fenerbahçe’den kaptan Ümit Özat ve Hollandalı Pier van Hoojdonk. Finansbank’ın Hollanda bankası olması sebebiyle böyle şirin bir reklam düşünen reklam firması iki büyük takımın taraftarları ve futbol camiası vasıtasıyla gönülleri fethetmek istemişti.

Ancak hesaba katmadıkları çok önemli bir gerçek vardı.

ÜMİT ÖZAT!

Reklamda hatırlanacağı üzere kaptanlar güvenilir banka olarak Hollandalı arkadaşlarını Finansbank’a götürüyorlardı ve ardından iki arkadaştan da “Is this the bank?” sorusuyla karşılık alıyorlardı. Ümit Özat bu noktada YÖHAS diye bir kelime teleffuz eder. Dil bilimci dostlarımla bunu uzun süreçlerde araştırarak iç kuzey batı anadolu ve dış bükey sibiryasında buna çok yakın birkaç lehçe bulunmuştur ve Ümit’in burda demek istediği “Ya ne olacağdı la?” olarak çevrilebilmiştir.

İşte bu kritik noktadan sonra zehri salan Ümit millilerdeki travmanın asıl sebebidir. Almanya’daki eski milli futbolcumuza sağ ayağının dışıyla sol kanattan açtığı ortalar gibi kavisli bir selam ve saygı gönderiyoruz.

ayrıca Fatih Terim'in performansı'nı bir de şöyle izleyince pek bir güzel olmuyor değil: